Yirmi Yaş Dişleri ve Nedenleri
Yirmi yaş dişleri alt ve üst çenede, diş diziliminin en sonunda yer alan üçüncü ve son azı dişleridir. Ağızda çıkan son dişlerdir. Genellikle onlu yaşların sonunda ya da yirmili yaşların başında çıkarlar. Yamuk çıkan yirmi yaş dişleri mevcut dişleri çarpıtabilir; bu da ağrı ve hastalığa neden olabilir.
20 yaş öncesi çekilen dişlerin kökleri daha az gelişmiş olduğundan ve daha az komplikasyon yarattığından 16-19 yaş arası gençlerin yirmi yaş dişlerinin çekilip çekilmemesine karar vermek için muayene edilmesini tavsiye ediliyor.
Nedenleri
Yirmi yaş dişleri en son çıkan kalıcı dişler olduğundan, genellikle ağızda bu dişlerin sığacağı kadar geniş bir boşluk olmayabilir. Bu da yirmi yaş dişlerinin gömülü kalmasına neden olabilir. Dişler gömülü kalırsa, üçüncü azı dişinin etrafında şişme ve hassasiyet olabilir. Diş çekimi nispeten rutin bir işlemdir. Diş hekiminiz ya da diş konusunda uzman bir çene ve yüz cerrahı şayet dişler çıkmışsa lokal anestezi; dişler gömülü ise damardan yatıştırıcı uygulaması ya da genel anestezi önerir.
Komplikasyonlar
Diş çekildikten sonra oluşan boşlukta bir kan pıhtısı oluşur ve bu pıhtı bir kapatıcı görevi görerek çekim yapılan bölgenin iyileşmesine yardımcı olur. Diş çekiminden sonraki beş gün içinde bu kan pıhtısı atar ya da bozulursa, dişin kemiği ve sinirleri ortaya çıkar. Bu da yara yerinin iyileşmemesine neden olur. Bu durum yirmi yaş dişi çekilen insanların yalnızca %2-%5’inde görülür.
İyileşmeyen diş çekim yeri oldukça ağrı yapar. Ağrıyı gidermek için diş hekiminiz öncelikle yara yerini durulayacak, varsa kalan artıkları temizleyecek ve bölgeyi korumak ve ağrıyı dindirmek için bir ilaçla pansuman yapacaktır. Enfeksiyon oluşmasını önlemek için antibiyotik; ağrıyı dindirmek için de ağrı kesici önerecektir. Özenli bakım ve dinlenme ile yara yeri 7 ila 10 gün içinde iyileşir.
Yirmi yaş dişlerinin ağızda yeterli yer olmaması ya da gömülü olması nedeniyle çekilmesi ağız sağlığınızı etkilemez.
Ameliyat sonrasında, suratta ve boyunda şişme ya da hassasiyet ve hatta morarma görülmesi yaygın bir durumdur. Diş hekimi ya da ağız cerrahı tarafından önerilecek buz torbaları ve ağrı kesici ilaçlar ağrıyı dindirmeye yardımcı olur. Herhangi bir sorunuz ya da endişeniz varsa diş hekiminizi aramalısınız.
- Published in Beylikdüzü Diş
Evde Doğal Yolla Yapılan Kürler
Herkes dişlerinin inci gibi beyaz olup parlamasını ister. Dişlerin uzun süre bembeyaz olma şansı pek yok. Çünkü dişimizin asıl rengi de tam bir beyaz değil.
Evde kullanılan metotların çoğunda asit özelliği taşıyan maddeler vardır. Bu yöntemlerin haftada en fazla 2 kere kullanmanız tavsiye ediliyor. Herhangi bir hassasiyet durumunda da uygulamayı bırakmalısınız.
Diş Macunu
Ağız ve diş sağlığı için sabah kalkınca ve gece yatmadan önce dişlerinizi fırçalamalısınız. Özellikle çok beyazlatan macunları tercih edebilirsiniz.
Karbonat
Karbonat doğal renk açıcı özelliğe sahiptir. Haftada 2 kere uyguladığınız zaman rengin açılacağına şahit olacaksınız. Islattığınız diş fırçanızı karbonata batırın ve dişlerinizi yavaşça fırçalayın.
Limon ve Soda
Bir çay kaşığı karbonatın içine limonun suyunu sıkın ve köpürene kadar karıştırın. Ardından temiz bir diş fırçasıyla uygulayın. Asit özelliği taşıdığından bu yöntemi haftada en fazla 1 kere tekrarlamalısınız.
Tuz
Karbonat kadar renk açtığı görülmese de, evde kullandığınız softa tuzuyla dişlerinizi fırçalarsanız hem rengin biraz açıldığını göreceksiniz hem de tuzun anti bakteriyel özelliği sayesinde ağzınızdaki bakterilerden kurtulmuş olacaksınız.
Tarçın Adaçayı
Beyazlatma görevini karbonat üstlenirken, tarçın ve adaçayı ağız içindeki bakterileri öldürmek ve ağzı temizlemekle görevliler. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra, havanda dövdüğünüz adaçayını 1 çay kaşığı karbonat ve tarçınla karıştırın. Islattığınız fırçanızı bu karışıma batırdıktan sonra dişlerinize uygulayın.
- Published in Beylikdüzü Diş
Diş Bakımı İle İlgili Yanlışlıklar
Yaşamımız boyunca doğru bildiğimiz ve yerine getirmeye dikkat ettiğimiz alışkanlıklar hekimlere göre ağız sağlığı için bizim sandığımız kadar faydalı görülmemektedir. Dişlerimizi en sağlıklı şekilde korumak için neler yapılabilir bir göz atalım.
Dişleri Beyazlatmak İçin Karbonat
Hem karbonat hem de tuz iri partiküller içerdiğinden dişlerin mine tabakasını çizebilir ve aşınmalara neden olabilir. Bu durumda dişler parlaklığını kaybeder ve daha çabuk sararmaya başlar.
Dişleri Daha Güçlü Fırçalamak
Dişlerimizi fırçalarken çok fazla basınç uyguladığımızda, dişler üzerinde aşınmalara neden oluruz. Dişlerdeki mine tabakası zarar gördüğünde, hemen altında yer alan sarı katman belirginleşir ve dişler beyazlığını kaybederek sarılaşmaya başlar.
Diş Çürükleri Genetiktir
Diş çürükleri kalıtımla ilgilidir. Ağız hijyenine gereken önemi vermemek, kötü beslenme alışkanlıkları ya da diş hekimi kontrollerini önemsememek çürüklere davetiye çıkarmak anlamına gelir.
Diş Fırçalarken Kanaması Gerekir
Dişlerimiz fırçalama esnasında kanıyor ise bu sağlık belirtisi değil, diş eti iltihabı belirtilerinden biridir. Kanamalar şiddetlenmesin diye fırçalanmayan dişlerde, iltihap daha da fazlalaşacaktır. Kanamanın gerçekleştiği bölgeyi dikkatli ve iyice fırçalayıp diş doktorunuza başvurmak en doğrusudur.
- Published in Beylikdüzü Diş
Ağız Kokusu ve Nedenleri
Ağız içinde oluşan enfeksiyonlar ve yetersiz ağız bakım alışkanlıkları, sigara alkol ve yediğiniz yiyecekler ağız kokusuna neden olur. Diğer olası nedenler böbrek, diyabet, karaciğer ve akciğer hastalıkları da ağız kokusunu tetikler.
Bazı insanların ağzı kokmazken bazıları nefesinin nasıl koktuğunu merak eder kiminin ise çok kötü kokar ve kendisinin bundan hiç haberi bile olmaz. Sebebine gelirsek plak nedeniyle ağız hijyeninin yetersiz kalması, yiyecek artıkları ya da diş eti iltihabı olabilir. Ağız kokunuzu test etmenin basit yolu ağzınızı ve burnunuzu elinizle kapayarak avucunuzun içine nefesinizi üflemek ve sonasında da koklamaktır. Ağzınızın kötü koktuğunu teyit etmek için bir diş hekimine de başvurabilirsiniz eğer kalıcı bir kokusu varsa dikkat dişleriniz çürümüş bile olabilir. Ağız kokusunu önlemenin en etkili yolu her gün dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanmaktır. Ancak nefesinizi ferahlatmak için diş hekiminizin tavsiye edeceği başka teknikler de vardır. Bunlardan en sık kullanılanı ferahlatıcı ağız çalkalama suyudur.
Ne Yapılmalıdır?
Günde iki kez dişleri fırçalamak ve günde bir kez diş ipi ile temizlemek plakların oluşumunu kontrol altında tutmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca dilinizi fırçalamak da dil üzerinde kötü koku yapan bakterilerin oluşmasını önleyecektir. Diş ipi kullanımı dişlerin arasında kalan boşlukları temiz tutmak için önemlidir. Profesyonel diş temizliği ve kontrol için yılda iki kez düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret etmeniz gerekir. Mutlu nefesler..
- Published in Beylikdüzü Diş
Endodontiyi Anlamak
Endodonti dişlerin iç kısımlarıyla ilgili problemlere müdahele eder ve çözümler. Bir endodontist’in işi dişlerin içini tedavi etmektir. Burada asıl amaç dişi kurtarmaktır. Hasar görmüş bir dişi çekmek yerine diş içinin daha çok zarar görmesini engellemek adına çürüğü ve enfeksiyonu temizler.
Endodontist’lerin gerçekleştirdiği en çok bilinen tedavi yöntemi kök kanal tedavisidir. Kök kanal tedaviside bir çözüm getirmez ise ameliyat yapılabilir. Ya da apikektomi yapılabilir (diş köklerinin ucunu alan ameliyat). Enfeksiyon temizlendikten sonra endodontist diş köklerini gutta perka isimli özel bir malzeme ile doldurur. Dişin dışarıdan nasıl göründüğüne göre dişe bir kron yerleştirerek başka bir diş hekimi ile çalışır.
Hangi Durumlarda Endodontist’e Gözükmek Gerekir?
Diş etlerinizde hassaslık ve diş köklerinde yaralanmalar mevcut ise diş hekiminiz sizi endodontist’e yönlendirecektir. Normal diş hekimleri endodontist’lere göre daha az eğitime sahiptirler. Bir endodontist her hafta 20 kök kanalı yaparken genel bir diş hekimi bu işlemi haftada 2 kez gerçekleştirir.
Dişlerinizde ağrı hisseder, veya bir çatlak olduğunu fark ederseniz endodontik bir uzmandan yardım almanız gerekir. Dişlerinizi evde sağlıklı tutmak için oral hijyen rutini de kullanabilirsiniz; bu, plak, diş eti iltihabı, tartar birikimini ve çürükleri önlemeye yardımcı olan bir diş macunu ile fırçalamayı içerebilir. Ancak, bir kök kanalı gibi özel bir tedaviye ihtiyacınız olursa, bir uzmandan yardım almak genellikle daha iyidir.
- Published in Beylikdüzü Diş
Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı
Günümüzde çoğu hamile bayanlar dişlerinde ve diş etlerinde meydana gelen değişimleri fark eder. Yaygın olarak belirtiler arasında büyük, daha kırmızı görünen ve fırçalama esnasında kanayan diş etleri vardır. Bazı hamilelerde diş etleri ciddi boyutta şişebilir ve kanayabilir. Bu durum hamileliğin ikinci ayında baş gösterebilir.
Diş eti sorunuyla hamilelikte sıklıkla karşılaşılmasının nedeni artan hormon, östrojen, progesteron seviyelerinin diş etlerinin plakların içindeki tahriş edici maddelere duyarlılığını arttırmasıdır. Hamilelikte dengeli beslenme hem anne hem bebek için son derece önemlidir. Bebeğin diş gelişimi hamileliğin ikinci ayından itibaren başlar. Sağlıklı diş gelişimi için kalsiyum, vitamince zengin besinler, fosfor yeterince alınmalıdır.
Hamile Hastaya Hangi Diş tedavileri Yapılabilir?
Şiddetli ağrı ve iltihap olduğu zamanlarda diş tedavisinin ve diş çekiminin hiçbir sakıncası yoktur. Ama tedavi mümkün olduğunca kısa tutulur. Burada en doğru olan hamileliğin hangi döneminde olursa olsun diş hekimi ve kadın doğum uzmanının birlikte tedavinin türüne karar vermesidir.
Hamilelikte yaşanan hormonal değişimler diş eti hastalıkları başta olmak üzere, diş çürüklerine ve pek çok ağız sağlığı problemlerine ortam hazırlıyor. Kadınların en çok diş kaybı yaşadığı hamilelik döneminde meydana gelen diş ve diş eti problemleri, bebeğin düşük ağırlıkta doğma olasılığını da artırıyor. Hamilelikte yaşanan hormonal değişimlerle birlikte anne adayının tükürüğündeki asit miktarında artış meydana geliyor. Yine gebelik döneminde yaşanan kusmalarda da diş ve diş etleri yoğun biçimde aside maruz kalıyor. Hormonal değişimler, gebelik öncesinde var olan diş eti problemlerini daha da alevleniyor. Ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılarak diş etleri rahatlatılmalı, kusma oluyorsa, hemen ağız bol suyla çalkalanmalıdır. Kusmadan hemen sonra değil, yarım saat sonra dişler fırçalanmalıdır.
Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200 ile 1500 mg kalsiyuma alması gerekir. Bebek bekleyen kadınların bu dönemde süt ve süt ürünleriyle yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Published in Beylikdüzü Diş